top of page

Seul'de Kaybolmak

  • Yazarın fotoğrafı: Ömer
    Ömer
  • 6 Oca
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 11 Oca

Seul'un kalabalığı beni ilk anda yutmuştu. Neon ışıkların dans ettiği sokaklarda, Kore alfabesiyle yazılmış tabelalar bir ormandaki ağaçlar gibi yükseliyordu. Bir yandan heyecan, bir yandan da kaybolma korkusu içimi kaplıyordu. Yanımda sadece bir harita ve azıcık Korece vardı.


İlk durağım, Gyeongbokgung Sarayı oldu. Bu görkemli yapı, beni geçmişe götüren bir zaman makinesi gibiydi. Sarayın içinde dolaşırken, geleneksel Kore kıyafetleri giymiş insanların fotoğraf çektirdiğini gördüm. Onlara katılmak istedim ve kısa bir süreliğine de olsa, bir Koreli gibi hissettim.



Saraydan çıktıktan sonra, Insadong'a doğru yol aldım. Bu sokak, el sanatları ve antika dükkanlarıyla doluydu. Rengarenk kağıt fenerler, geleneksel Kore maskeleri ve porselenler beni büyüledi. Bir dükkanın önünde durup, el yapımı bir kalem almayı düşündüm. Satıcıyla biraz konuşmaya çalıştım ve kekeleyerek birkaç kelime Korece söyledim. Gülümseyerek beni anladığını belirten satıcı, bana küçük bir hediye olarak bir defter verdi.



Akşam yemeği için Myeongdong'a gittim. Burası, sokak yemeklerinin merkeziydi. Her köşede farklı bir lezzet beni bekliyordu. Tıpkı bir çocuk gibi, gözlerimle yemeklerin arasında gezindim. Sonunda, sıcak ve lezzetli bir tavuk yemeği seçtim. Yanında da Kore'ye özgü bir içecek olan sikhye'yi denedim.



Yemekten sonra, Namsan Kulesi'ne çıkmaya karar verdim. Asansörle tepeye çıkarken, Seul'ün gece manzarası yavaş yavaş gözlerimin önüne serildi. Şehir, ışıltılı bir deniz gibiydi. Bir süre burada oturup, yaşadığım deneyimleri düşündüm.



Seul'de her köşe bir sürpriz barındırıyordu. Kaybolmak yerine, kendimi bu şehirde bulmuştum. Dil bilmememe rağmen, insanlar bana karşı çok sıcak davrandı. Seul, sadece bir şehir değil, aynı zamanda bir deneyimdi. Bu deneyimi asla unutmayacağım.



Sabah uyandığımda, bavulumu hazırlayıp Seul'e veda etmeye karar verdim. Havaalanına giderken, pencereden dışarı baktım. Seul, bana veda eder gibiydi.


Belki bir gün tekrar buraya dönebilirdim. Kim bilir?
Belki bir gün tekrar buraya dönebilirdim. Kim bilir?

 
 
 

Bình luận


Bình luận về bài đăng này không còn nữa. Hãy liên hệ chủ trang web để biết thêm thông tin.
bottom of page