top of page

Budapeşte Gezim

Yazarın fotoğrafı: ÖmerÖmer

Güncelleme tarihi: 2 Oca

Gözlerimi açtığımda, üzerimdeki hafif serinlik ve burnuma dolan tatlı kahve kokusu beni uyandırdı. Tuna Nehri'nin incisi Budapeşte'deydim. Dün gece geç saatlere kadar şehrin ışıklandırılmış köprülerini ve tarihi binalarını hayranlıkla izlemiştim. Bugün ise bu güzel şehri daha yakından tanımak için sabırsızlanıyordum. Otelden çıktıktan sonra kendimi kalabalığın akışına bıraktım.

İlk durağım, görkemli Parlamento Binası oldu. Tuna kıyısında yükselen bu muazzam yapı, Neo-Gotik mimarisiyle adeta bir masal şatosunu andırıyordu. İçeri girdiğimde, altın işlemeler, devasa avizeler ve tarihi tablolarla dolu salonlar beni büyüledi. Kutsal Macar Tacı'nı görmek ise bambaşka bir deneyimdi. Parlamento'dan ayrıldıktan sonra, Zincir Köprü'den karşıya geçtim. Buda tarafına ulaştığımda, kendimi tepelerin eteklerinde buldum. Teleferikle yukarı çıkarak Buda Kalesi'ne ulaştım. Buradan şehrin panoramik manzarası nefes kesiciydi.



Aşağıda Tuna Nehri, iki yakayı birbirine bağlayan köprüler ve Peşte'nin hareketli silueti göz alabildiğine uzanıyordu. Kalenin tarihi sokaklarında dolaşırken, geçmişin izlerini takip ettim.Öğle yemeği için, geleneksel Macar mutfağının tadına bakmak için küçük bir lokantaya girdim. Tavuklu paprikaş ve yanında bir bardak soğuk bira söyledim. Yemekten sonra, tatlı olarak meşhur Dobos tortasından yedim.Öğleden sonra, Budapeşte'nin meşhur termal hamamlarından birini ziyaret etmeye karar verdim. Seçimim, Art Nouveau tarzındaki Széchenyi Hamamı oldu. Sıcak sularda rahatlarken, hem fiziksel hem de zihinsel olarak dinlendim.



Hamamın havuzlarında yüzen insanlar, satranç oynayan yaşlılar ve etrafı saran tarihi atmosfer beni büyüledi. Akşamüstü, Tuna Nehri üzerinde bir tekne turuna katıldım. Güneş batarken, şehrin ışıkları yavaş yavaş yanmaya başladı. Köprülerin ve binaların ışıklandırmasıyla oluşan manzara muhteşemdi.



Tekneden geçerken, kıyıda sıralanan tarihi yapıları, Buda Kalesi'ni ve Parlamento Binası'nı bir kez daha hayranlıkla izledim. Tekne turundan sonra, Peşte'nin hareketli sokaklarında dolaştım. Canlı müzik sesleri, restoranlardan yükselen yemek kokuları ve kalabalığın neşeli sohbetleri geceye ayrı bir renk katıyordu. Bir barda oturup yerel biraları tattım ve Budapeşte'nin gece hayatının tadını çıkardım. Budapeşte, beni kendine hayran bırakan bir şehir oldu. Tarihi, kültürü, mimarisi ve doğal güzellikleriyle unutulmaz bir deneyim yaşattı. Bu şehre tekrar gelmek için şimdiden sabırsızlanıyorum.







 
 
 

Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page