Amsterdam'a adım attığım an, sanki bir masalın içine düşmüş gibi hissettim. Şehrin kanalları, rengarenk evleri ve huzurlu atmosferi beni büyüledi. İlk durağım, tabii ki Dam Meydanı oldu. Buraya gelmeden önce resimlerinde görmüştüm ama canlı görmek bambaşkaydı. Meydanın merkezindeki Ulusal Anıt beni derinden etkiledi. İkinci Dünya Savaşı'nda hayatını kaybedenleri anmak için yapılan bu anıt, şehrin tarihine duyduğu saygıyı gözler önüne seriyordu.
Meydandan ayrılıp Nieuwe Kerk'e doğru yürüdüm. Bu gotik kilise, hem mimarisiyle hem de içindeki vitraylarla beni hayran bıraktı. İçerisi oldukça sessiz ve huzurluydu. Bir süre burada oturup dinlendikten sonra Kraliyet Sarayı'nı ziyaret etmeye karar verdim. Sarayın önündeki kanalın üzerinde küçük teknelerle yapılan turlar oldukça keyifliydi.
Amsterdam denince akla ilk gelenlerden biri de Van Gogh Müzesi. Müzeye girdiğimde, Van Gogh'un eserlerinin beni nasıl etkilediğini anlatamam. Özellikle "Günebakanlar" tablosu karşısında uzun süre durdum. Müzeden çıktıktan sonra, biraz da şehrin sokaklarında kaybolmaya karar verdim. Jordaan semti, daracık sokakları ve şirin dükkanlarıyla beni kendine çekti. Burada saatlerce dolaştım, hediyelik eşya aldım ve yerel lezzetleri tattım.
Ertesi günün sabahı, Anne Frank Evi'ni ziyaret etmek için erkenden yola çıktım. Anne Frank'ın yaşadığı bu küçük ev, savaşın insanlığa yaşattığı acıları bir kez daha hatırlattı. Müzeyi gezerken, Anne Frank'ın günlüklerinden satırları okumak beni çok etkiledi. Evi terk ederken içimde büyük bir hüzün vardı.
Amsterdam'da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Vondelpark. Bu devasa park, hem yerel halk hem de turistler için popüler bir buluşma noktası. Parkta piknik yapan, kitap okuyan, bisiklet süren birçok insanla karşılaştım. Parkın içindeki gölette kiralanan küçük teknelerle tur yapmak da oldukça keyifliydi.
Son günümde Red Light District'i ziyaret ettim. Bu semt, Amsterdam'ın en tartışmalı yerlerinden biri olsa da, görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu düşünüyorum. Burada farklı bir atmosfer vardı.
Amsterdam'da geçirdiğim her an unutulmazdı. Bu şehir, bana hem tarihi hem de kültürel açıdan çok şey öğretti. Bir dahaki sefere daha uzun kalmak ve keşfedemediğim yerleri görmek istiyorum.
コメント